Hatice Teyze İsot (Siyah Pul Biber) 60 gr

Hatice Teyze İsot (Siyah Pul Biber) 60 gr

Günümüzde tatil amaçlı seyahatlerden sonra en fazla rağbet gösterilen bir turizm türü de gastronomi yolculukları. Özel turlarla otobüslere, uçaklara doluşan insanlar akın akın gidiyorlar yemeğin, içeceğin hasının yapıldığı yerlere. Bizim Güneydoğu yörelerimiz de işte bu akınların odak noktalarından… Mardin, Gaziantep, Siirt gibi bölgeler, Mezapotamya’nın gönül gönüle vermiş dini ve etnik köklerinin harman ettiği ortak mutfak kültürleri ile en çok alkış alan, sabahın alacakaranlığından dolunaya kadar uzayan sofralarıyla meşhurlar. Bu zincirin bir halkası da Şanlıurfa. Sokakları buram buram ciğer ve isot kokan bu diyar, her sokağında bir sürü baharatçı bulundurmasıyla ünlü. Dükkanların yıldızı ise isot. Şanlıurfa’nın tüm evlerinde, el emeği ile hazırlanan isot, kebapçıların şişlerinden, masaların üzerilerinden eksik olmuyor. Fırından yeni çıkmış taptaze lavaşların üzerine sırma gibi yayılan ciğerler, isot ile buluşunca az biraz yanar damaklar ama bir bakmışsınız ki arkada yanmaya gönüllü bir açlar ordusu, kalkın diye sizi bekliyordur. Bir eli daima Şanlıurfa’da olan Hatice Teyze’nin, yine o yörenin anaları ile hazırladığı Hatice Teyze İsot, geleneksel yöntemlerle hazırlanan, Urfa güneşini bağrına bastırmış, çok özel bir baharat. Topladıkları biberlerin sap ve tohumlarını türküler eşliğinde birbirinden ayıran, elleriyle parçalara ayırıp onları, tertemiz örtülerine serip güneşe teslim eden köylü analar, isotları koyu kırmızı veya mor renk alması için torbalarda terletiyorlar. Sonra tekrar kurtulup, öğütülüyor isotlar; zeytinyağı, tuzu ekleniyor. 8-10 gün süren bu çalışma için gerçekten alın teri, el emeği, sabır ve sevgi gerekiyor. Tıpkı Hatice Teyze ile doğanın arasındaki aşk gibi. Hatice Teyze’nin Tavsiyeleri: Eğer hayalinizde gerçek bir sıra gecesi için Şanlıurfa yollarına düşmek varsa, o halde hayalinize yörenin yemeklerinden ilham alarak başlayın deriz. Tarifimiz “peygamberler diyarı” olan Şanlıurfa’nın meşhur aya köftesi: Önce orta boy, temiz bir kaba ihtiyacınız olacak (leğen gibi). Kabın bir tarafına sekiz çay bardağı ölçüsünde bulguru koyun. Diğer tarafına ise ince kıyılmış bir büyük soğanı, 300 gr ölçüsünde dövülmüş-çiğ köftelik eti, bir çay bardağı ölçüsünde Hatice Teyze İpek Pul Biber’i, iki tatlı kaşığı tarçını, 2 tatlı kaşığı tuzu koyun ve bu karışımı iyice yoğurun. Bulguru yavaş yavaş bu karışıma ekleyin ve suyla birlikte çiğ köfte yoğurur gibi yoğurun. Kıvamını anlayabilmek için iri bir sıkım alın, avucunuzun ayasında yuvarlayın. Şayet dağılmadan yuvarlanıyorsa kıvamı tutmuş demektir. Köftenizi kabın bir yanında toplayın ve iki avcunuzun ayaları arasına alıp, yassı ve yuvarlak şekiller verin. Çok ince olmasın, çok kalın da olmasın. Ayrıca kenarları da düzgün olmalı. Tüm köfteleri kızgın yağda, karartmadan kızartın. Bir tamamlayıcı yemek olarak yapabileceğiniz bu lezzetin yanına, ekşi bamya, pilav, cacık ve mercimek çorbası de çok yakışıyor, afiyetler olsun!